Y-DEPYapılandırılmış Disleksi Eğitim ProgramıUygulayıcı ve Eğitimciler Akademisi

Okuma Güçlüğü Olan Öğrenciler İçin Ne Yapılabilir?

Okuma Güçlüğü Çeken Öğrenciler İçin Neler Yapılabilir?

Okuma güçlüğü Çeken Öğrenciler için Ne yapılabilir?

İlkokulun birinci sınıfta yapılan okuma yazma öğretimi, okuma-yazma becerisinin temelini oluşturur. Birey, bu dönemde kazandığı okuma yazma becerilerini yaşam boyu kullanır. Okuma becerisi yeterince gelişmemiş bireylerde ise bu durum hayat boyu devam edecek olan problemlere yol açacaktır.

Öğrencilerin okuma ve yazma süreçlerindeki başarısızlıkları ilkokulunun ilk yıllarında sınıf öğretmeni ve ailenin kafasını karıştırabilir. Bu öğrenciler sınıftaki akranları ile aynı düzeyde eğitim alsalar bile akranlarından okuma ve yazma gibi temel becerilerde geride kalırlar. Bu durumda ilk bakılması gereken öğrencide öğrenme güçlüğü olup olmadığıdır.

Özel öğrenme güçlüğü okuma, yazma, bilgileri işleme, konuşma dili, yazı dili ve düşünme becerileri gibi akademik becerilerde güçlükler yaşayan, buna karşın ortalama veya ortalamanın üzerinde zekaya sahip olan bireyler grubunu gösteren bir terim olarak kullanılmaktadır.

Öğrenme güçlüğü olan öğrencilerin çoğunluğunda gözlenen en büyük sorun okuma alanıdır. Özellikle öğrenme güçlüğü olan bireylerde okuma güçlüğü sık görülmektedir.

Okuma Güçlüğüne Sahip Öğrencilerin Özellikleri

Okuma güçlüğü herhangi bir zeka sorunu olmamasına rağmen bireylerin yaşıtlarına göre okuma hızında ve akıcılığında yaşadıkları problemleri işaret eden bir kavramdır.

Yavaş okuma, eksik okuma, okuma çalışmalarını sevmeme, yaşına uygun sözcük kapasitesinin olmaması, öğrendiği kelimeleri düzgün telaffuz edememe, okuma sürecinde kelimeleri atlama, okuduğu metinleri anlayamama, kelimelerin sonunu yanlış tamamlama gibi belirtiler okuma güçlüğünün belirtisi olabilir.  Okuma güçlüğü, okul çağında derslere karşı isteksizlik, çalıştığı halde istediği verimi elde edememe, okuma ya da yazmada güçlükler, derslere karşı başarısızlık duygusu, özgüven eksikliği hatta duygusal değişikliklere bile yol açabilmektedir.

Okuma Güçlüğüne Sahip Öğrenciler;

Okuma ve okuma çalışmalarından hoşlanmazlar.

Sınıf içinde sesli okuma yapmaktan çekinirler.

Akıcı okuyamazlar. Okuma hızları oldukça düşüktür.

Okuma becerileri çok yavaş gelişme gösterir.

Öğrendiği kelimeleri düzgün telaffuz etmede zorlanır.

Okumanın yanında yazım ve anlama yetenekleri de zayıftır. Okudukları metinleri anlatmakta sıkıntı yaşarlar.

Sınıf içerisinde verilen yönergeleri takip edemezler.

Okuma Güçlüğünün Yaşadığı Sorunlar

Oku güçlüğü olan bireylere bakıldığında okumada 3 temel sorun yaşadıkları görülmektedir. Bunlar okuma hataları, okuduğunu anlayamama ve akıcı okuyamama sorunlarıdır. Bunların ilki okuma sürecinde yaşıtlarının yaptığından fazla okuma hatası yapmaları.

Yapılan okuma hataları genel olarak şunlardır:

Okuma Güçlüğü Yaşayan Öğrenciler İçin Neler YapılmalıdırOkuma hızında düşüklük

Heceleme

Telaş

Dikkat eksikliği

Eklemeler ve çıkarmalar

Duraklamalar

Kelime tanıyamama

Geriye dönüşler

Bir diğer sorun ise okuduğunu anlayamamadır. Bazı okuma güçlüğü çeken öğrenciler sesli olarak metni okumakta yani seslendirme yapmakta ancak okunulan metni anlamamaktadır. Okunulan metni anlayamamak da hem bireyin derslerinde başarısızlığa hem de günlük hayatta problemler yaşamasına yol açmaktadır.

Okuma güçlüğü olan bireylerde en çok rastlanılan sorun akıcı okuma sorunudur. Akıcı okuma öğrencilerin okuduklarını düzgün, anlamlı ve hızlı okumasını etkilediğinden büyük öneme sahiptir. Öğrencilere akıcı okumada model olmak, tekrarlı okuma çalışmaları yaptırmak ve bu çalışmalar sırasında öğrenciye rehberlik yapmak öğrencilerin akıcı okuma becerilerinin geliştirilmesine yardımcı olur. Okuma güçlüğü olan bireyler öncelikle okunulan sesleri anlamlandırmakta daha sonra ise bu sesleri kavramaktadırlar bu geçen süre de okuma akıcılığını ve hızını düşürmektedir.

Okuma Güçlüğü Yaşayan Öğrenciler İçin Neler Yapılmalıdır?

Öğrencilerin okuma güçlüğüne müdahale etme ve sorunlarını çözme işlemine ilköğretimin ilk yıllarından itibaren başlanması gerekir. İlkokul düzeyinde okuma becerisinde sorun yaşayan öğrencilere eğer zamanında ve uygun yöntem tekniklerle birlikte eğitim verilmez ise bu problemin ileriki süreçlerde daha da artacağı ve düzeltilmesinin zorlaşacağı ve öğrencilerin yaşamları boyunca okuma güçlüğünden kaynaklanan sorunlarla mücadele etmesi gerekeceği unutulmamalıdır.

Sınıf öğretmenleri okuma güçlüğü yaşayan öğrencileri için onların fiziksel ve bilişsel özelliklerine uygun eğitim materyalleri hazırlamalı, öğrenci düzeyine uygun stratejileri ve pekiştireçleri kullanmalı, öğrenciye uygun sınıf düzeni hazırlamalı ve öğrencinin okuma düzeyini sık aralıklar ile kontrol etmelidir.

Disleksi olan çocuklar öğrendiklerinden zevk alırsa okumak onlar için daha kolay olacaktır. Özellikle çocuğun ilgi alanlarını hedefleyen okuma seviyelerine uygun kitaplar seçmek önemlidir. Örneğin, çocuğunuz bilime, uzaya ilgi duyuyorsa çocuğun okuyabileceği yaşına uygun, bilim, uzay konulu kitaplar seçebilirsiniz.

Sınıf öğretmenlerinin okuma güçlüğü yaşayan öğrencilere ilişkin uyguladıkları eğitsel faaliyetlerin yanında bu öğrencilere ek öğretimlerin sağlanması gerekmektedir. Aileler ile işbirliği içinde olunması ve bireysel eğitimin de önemli olduğu unutulmamalıdır

Disleksi sorunu olan çocuklar çoklu duyusal öğrenme modelleriyle öğrenirler. Yani eğitimin göze, kulağa ve harekete dayalı olması gerekiyor. Bu eğitim çalışmalarında öğrenme alanları desteklenerek güçlükler giderilmektedir. Ek olarak dikkat eksikliği var ise dikkat eksikliğini gideren ilaç tedavileri uygulanabilir. Tanı bir çocuk psikiyatristi tarafından konmalıdır.

 


 

Whatsapp